2 Ocak 2013

Sevginin Gücü


Şu günlerde pek açık olmasa da yeni bir başlangıç yaptık. Önümüzdeki 7 yıl içinde ne olacağı pek dört başı mamur bir şekilde tarif edilememekte. Dünya dışı diğer canlılardan alınan haberlere bile dayanarak ne olacağı konusunda tahmin yapmak en azından benim için bu güne kadar mümkün olmadı. Bugün bana ulaşan Arcturianlar olarak adlandırılan At görünümlü İnsan soyundan gelen haberin bir bölümünü size aktaracağım. Haber Medyum Dr. Suzan Caroll tarafından alınmıştır. Haberin alınış tarihi 21.12.2012. Ben haberi derli toplu buldum.
Gaia (dünyanın 5. Boyuttaki eşi), bizim bakış açımızdan (Arcturianlar) Dünyada herkez tarafından  daha tam olarak algılanmamasına rağmen yükselen enerjiyi sezmekte. Gaia ve Ona ait olarak varlıklarını sürdürenler bu sessiz başlangıcı görmekten memnun olmaktalar. Kuzu gibi gelen bu yeni çağ çok güçlü olan Aslan’a dönüşecek. Sizin şu anki zamanınıza gelen bu sessizlik sizi normal günlük yaşamınızda gerçek kişiliğinize, özünüze döndürerek yaşamınızın devamına olanak tanıyacak. Bir çoğunuz yaşamın güçlüklerinden dolayı 3. Boyut’u terk etmek istiyorsunuz, oysa terk etmek diye bir şey söz konusu değil, siz bir yerde değil her-zaman her-yerdesiniz. Değişecek olan sizin bulunduğunuz yer değil algılama noktanız, bakış noktanızdır. Dikkatinizi verdiğiniz bu algılama noktası koşulsuz, kayıtsız, şartsız ve karşılıksız sevginiz ile değişecek. Zamanla algılama noktanızı (niyetinizi) nereye karşılıksız sevgiyle odaklarsanız orası sizin yeni algılama noktanız olacak. Başlangıçta sadece bir noktaya odaklanabilirken zamanla zamanı algılama mekanizmanızın nasıl çalıştığının farkına varıp aynı zamanda birden fazla algılama noktasına (farkındalığa) odaklanabileceksiniz.  Bu yetenek sizde hali hazırda var, 3. Boyut’un içinde bunu unutmuş durumdasınız. 5. Boyut olma durumundan ziyade sizler 5. Boyut’ta olmanın farkındalığının bilincine, bu algılama noktasına geri dönüyorsunuz, siz her zaman buradaydınız zaten, sadece unutmuş olduğunuz bu durumu hatırlayacaksınız. İçinde bulunduğunuz ‘yükseliş zamanı’ sizi daha gelişmiş bir varlık yapmayacak, daha ziyade sizlerin çok Boyutlu varlıklar olduğunuzun farkına vardıracak vede bu farkındalığı İnsan kimliği içinde yaşatarak sağlatacak. (bunu biraz açma ihtiyacı duydum, aslında bizler 15 Boyut’u yaşayabilme potansiyeline sahibiz. Biz O yani Kaynak (Tanrı) olduğumuzun farkındalığını İnsan kimliği içinde yaşayacağız, Peh Peh!!!....Benim tabirimle ERECEĞİZ.) Şu anda sizin fiziksel yaşamına yöneltilen ışık son 26.000 yılda alışılagelmiş,  görünen ışıktan çok çok yüksek frakansta. Bu enerji alanı ışığın en yüksek titreşim şeklidir, bu da karşılıksız sevgidir.
Kısacası çok uzun yıllar önce düştüğünüz 3. Boyut’un size unutturduğu çok Boyutlu olduğunuzu hatırlatacak. Bütün yaşamlar Kaynaktan (Tanrıdan) gelir ve frakanstan oluşmuş olan  gerçeklik sahnesinde aşağıya (daha yoğun frakanslara) doğru haraket etme eylimindedir. Ne yazık ki fiziksel ortamda uzun süre kalındığında yüksek kimlik unutulur (biz O’ yuz). Tekrar hatırlatmak istiyoruz, içinde bulunduğunuz “Yükseliş” başarma değildir, sadece çok boyutlu olmaya dönüştür.  
Evrendeki bütün canlıların tüm zamanlarda yaşadıkları ve algıladıkları Cosmik Matrix’te depolanır. Sizlerin deneyimleri de Akaşik Matrix’te depolanır. Bunlar gerçeklik alemine ve alt alemlere sarılıdırlar. Bilinç altıyolu ile yaşanmış tüm deneyimlerinizi hatırlayabilirsiniz. Zaman ve inanç sistemlerine bağlı olan zaman anlayışlarının değiştiği şu anda mantık ve kişisel algılamalar, insan kimliği ve üst kimlik birlikte algılanmakta. Bu çok katlı algılama ile gezegensel bilinç katlayarak artmakta. Artışla birlikte sizlerin çok boyutlu anlayışınız, haberleşmeleriniz ve deneyimleriniz birlik bilinci yolu ile herkez tarafından paylaşılacak. Ne zaman birlik bilinciniz bizim Galaksideki varlığımızı “normal” olarak algıladığında çok Boyut’lu düşünmenizi, nasıl Boyutlar arası yolculuk yapmanızı ve Boyutlar arası iletişim yapmanızı hatırlamanıza açıkça yardımcı olabileceğiz. (Yani Dünyaya inip bizlerin onları görme olanağı verilecek)
Ve devam etmekte.....  
 
Yazının ileriki bölümlerinde beni ayaklarımı yerden kesercesine sevinderen, bütün bu hatırlayıp yapacaklarımızın sonunda kazandıklarımızı birlik bilincine aktarıp tümümüz tarafından paylaşılabilecek olduğunu söylemeleri oldu. Bunu  Dünyada hayvan olarak adlandırdığımız canlılar arasında görmekteyiz. Bu bilinç Annunaki denilen Dünya dışı varlıklar arasında çok güçlü olduğu da bilinmekte, bunlar kimdir demeyin hepimizin çok yakından tanıdığı, binlerce yıldan beri bizi sömüren İLLUMİNATİ  Annunaki’nin İnsan formudur.
Umarım çeviri yardımcı olmuştur.   
ARCTURIANLAR kimdir?
Bootes adlı yıldızlar kümesinde yaşarlar. Bizden yaklaşık 36 ışık yılı uzaklıktadırlar, AT’a benzeyen yartıklardır. İnce ve uzun vucutlarının üstünde At başı gibi başları olup deri renkleri vanila koyuluğunda koyu kahverengidir. Başı ve boynunda at yelesi olup ince bir kuyrukları vardır. 4 parmakları olup kollar ve bacaklar güçlü kaslardan oluşur. Gözler Dünya insanında çok daha büyük olup açık mavi veya koyu kahverengidir. Kulaklar Dünyadaki Atlar gibi fakat Dünyadakilere göre daha yuvarlak ve küçüktür. Boyları 2.30 ile 2.60 metre arasındadır, dişiler genelde 2.10 ile 2.50 metre. Günde 1 ile 3 saat uyurlar. Çin veya Vietnam diline yakın dilleri vardır. Filozofi, bilim ve Uzay zamanın kayıtlarını tutmada uzman oldukları bilinir, kendi kişisel hislerimin de doğruladığı şıfa verme yetenekleri de vardır. Dünya İnsanına doğum ve ölüm süreçlerinde vede yaşamları süresince şifa verdikleri söylenmekte. 5. Boyut’ta bulunmaktalar. Bulundukları gezegenlerde yukarıdaki tarife uymayan canlıların da bulunduğunu hatırlatmak isterim, bunlara ve Evrende var olan diğer on binlerce canlıya dair sağlıklı ve etraflı bilgi edinmek şu anda pek mümkün olmamakta, üzerimizdeki bu karantinanın kaldırılmasını beklemekten başka yapılacak pek fazla birşey yok.